- Yönetici
- #1
Mehmet
Admin
- Katılım
- 29 Nis 2021
- Mesajlar
- 38,849
- Çözümler
- 6
- Aldığı Beğeni
- 19
- Konum
- Kocaeli
Borçlunun kusuru ile ifanın imkansız hale gelmesi üzerine, alacaklı ancak bir zarara uğramış ise, bu zararın tazminini isteyebilir. Buradaki zarar: borca aykırı davranışın etkisine maruz kalan(alacaklıya ait) malvarlığının sahip olduğu değerle, bu malvarlığının borca aykırılık meydana gelmeseydi ifade edeceği değer arasındaki farktan ibarettir. Burada menfi ve müsbet olarak 2 çeşit zarardan bahsedilir: Müsbet zarar: borçlu borcunu gereği gibi ifa etseydi alacaklının malvarlığı durumu ne miktarda iyileşecek idiyse, işte bu miktar kadar tazminat ödemelidir. Diğer bir söyleyişle, borcu ifasından alacaklının sağlamış olduğu menfaat ifa menfaatidir. Bu menfaatin ifa etmeme yüzünden elde edilememiş olmasından doğan zarar, müspet zararı ifade eder. Menfi zarar: meydana gelmeyen ve hükümsüz kalan bir sözleşmenin, hüküm ifade edeceğine güvenmekten doğan zarardır. Diğer bir değişle, burada sözleşme yapılmasaydı meydana gelmeyecek olan zarar bahis konusudur.
