Web Analytics

Sözleşmeden Dönme Yoluyla Miras Sözleşmesinin Sona Ermesi

Mehmet

Admin
Katılım
29 Nis 2021
Mesajlar
38,862
Çözümler
12
Konum
Kocaeli
Hatırlarsanız iki tane örnek çözmüştüm. Bunlardan biri miras sözleşmesi (olumlu miras sözleşmesi) idi. Bir tanesi de olumsuz miras sözleşmesi yani mirastan feragat sözleşmesiydi.
Birinci örneği, mirasbırakan M ile A arasında yapılmış bir ivazlı miras sözleşmesi (olumlu miras sözleşmesi) olarak ele alalım. Yani sağlar arası ivaz borcu altında olan Bay A’dır.
İkinci örnekte de Bay M ile Bay F (feragat eden) arasında bir mirastan feragat sözleşmesiyle (olumsuz miras sözleşmesiyle) karşı karşıyayız. Ölüme bağlı tasarrufta bulunan taraf iki örnekte de Bay M’dir Yani bu son örnekte feragat edenin feragatini kabul eden taraf ölüme bağlı tasarrufta bulunmaktadır. Bu mirastan feragat sözleşmesi de ivazlıdır diyelim. Bu kez sağlar arası ivaz borcunun borçlusu kimdir? Bay M, bir miktar para ödeyerek veya bir malın mülkiyetini naklederek karşı tarafın feragatini sağlayacak.
Tam iki tarafa borç yükleyen akitlerde borçlu temerrüdünde alacaklının sözleşmeden dönmesinin şartlarını hatırlıyor musunuz? Bir defa öncelikle borç muaccel olmalıdır. Borçlu borcunu ifa etmemelidir. Ardından alacaklının ihtarı kural olarak şarttır. Ama bazen alacaklının ihtarı gerekmeksizin de borçlu temerrüde düşebilir. Örneğin taraflar vadeyi karşılıklı anlaşmalarıyla saptadılarsa o zaman tarih insan yerine ihtar eder ve artık ihtara gerek olmaksızın borçlu temerrüde düşer (TBK m. 117).
Tam iki tarafa borç yükleyen akitlerde sözleşmeden dönmek için prensip itibariyle alacaklının borçluya bir mehil vermesi gerekir (TBK m. 123). Alacaklı bu süreyi bizzat verebilir veya bir mahkeme aracılığıyla verilmesini sağlayabilir. Bu mehilin uygun bir mehil olması gerekir. Bu uygun mehilin sonunda borçlu hala borcunu ifa etmiyorsa, alacaklı sözleşmeden dönebilir (TBK m. 125).
Bazen de mehil tayinine gerek yoktur. Borçlunun içinde bulunduğu durum öyle bir durumdur ki artık hiçbir şekilde mehil tayinine gerek yoktur veya kesin vadeli işlemle karşı karşıyayızdır. Bu durumda alacaklı mehil tayinine gerek olmaksızın derhal sözleşmeden dönebilecektir (TBK m. 124).
Şimdi Medeni Kanunun “Sözleşmeden dönme” kenar başlığını taşıyan 547. maddesini okumam gerekiyor. 547. madde bize diyor ki:
“Miras sözleşmesi gereğince sağlar arası edimleri isteme hakkı bulunan taraf, bu edimlerin sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmemesi veya güvenceye bağlanmaması halinde borçlar hukuku kuralları uyarınca sözleşmeden dönebilir.”
Bu hükümde altını çizmemiz gereken ifade “veya güvence bağlanmaması halinde” ifadesidir. Miras sözleşmesi gereğince sağlar arası edimleri isteme hakkı bulunan taraf yani olumlu miras sözleşmesi örneğinde Bay M, mirastan feragat sözleşmesinde Bay F (feragat eden) bu edimlerin sözleşmeye uygun olarak yerine getirilmemesi veya güvenceye bağlanmaması halinde Borçlar Hukuku kuralları uyarınca sözleşmeden dönebilir.
Dikkat edilecek olursa borçlu temerrüdüne ilişkin hükümlerden sadece deyim yerindeyse bir milimetrik sapma var. O da nedir? Karşı tarafın güvence göstererek bu dönme imkânını ortadan kaldırmasıdır. Evet, borcumu ifa etmedim belki, temerrütteyim, bana mehil tayin ettin borcumu hala ödeyemiyorum ama şu anda teminat gösteriyorum, kefalet gösteriyorum, rehin gösteriyorum, ipotek gösteriyorum, banka teminat mektubu getirdim vs. Bütün bu teminatlar alacaklının haklarını güvence altına alıyorsa o zaman karşı taraf sözleşmeden dönemeyecektir.
 

Bu konuyu görüntüleyenler

Geri
Üst