- Yönetici
- #1
Mehmet
Admin
- Katılım
- 29 Nis 2021
- Mesajlar
- 38,849
- Çözümler
- 6
- Aldığı Beğeni
- 19
- Konum
- Kocaeli
Mücbir sebep deyimi çok defa kaza ile eşanlamda kullanılır.Mücbir sebep ile kaza, görünüş ve nitelik itibariyle farklı değildirler. Örneğin yangın olayı hem kaza hem de mücbir sebep olarak ortaya çıkabilir. Aradaki fark daha çok olayın meydana geliş şekli ve şiddet derecesi ile ilgilidir. Öyle ki mücbir sebep kazaya oranla daha büyük bir şiddetle meydana gelir. Kazadan söz edebilmek için, borçlunun ifayı imkansız kılan olayı önceden görememesi, bu olayın kendisi için aşılmaz, kaçınılmaz ve bertaraf edilemez nitelikte bulunması yeterlidir. Kısaca kazada önceden görülmezlik ve kaçınılmazlık unsurları tamamen subjektiftir. (borçlu bakımındandır.) oysa mücbir sebep, kaçınılması ve bertaraf edilmesi, objektif olarak imkansız bulunan bir olayı ifade eder. Öyle ki ; olay, meydana geliş tarzı bakımından, karşı konulmaz bir şiddetle meydana gelmiş ve ifayı mutlak olarak imkansız kılmıştır. Mücbir sebep daima harici bir kuvvetin eseridir. O halde yıldırım düşmesi sonucu çıkan bir yangın ve hariçten telkin edilen bir grev mücbir sebep sayılmalıdır. Mücbir sebebin, nadir olarak meydana gelen olaylardan olması ve basit bir kazaya oranla hesaba katılmasında daha açık bir güçlük bulunması gerekir. Ör: savaş hali. Fakat isyan ve ihtilallerin sık sık meydana geldiği bir yerde bu olaylar mücbir sebep niteliğini kaybedebilir. Deprem için de aynı şey söylenebilir. Bir deprem bölgesinde bu olay çok defa mücbir sebep sayılmayacaktır. Buradan anlaşılacağı üzere mücbir sebep nisbi bir kavramdır. Bir olay, meydana geldiği yerin, şartların ve zamanın özelliklerine göre mücbir sebep niteliğini kazanabilir ya da kazanamaz
